Müşteri Hizmetleri : +90 312 736 25 25

Rezervasyon & Bilgi : +90 312 920 03 29

Kaplıca Nedir?

Ilıca olarak da bilinir, maden sularından yararlanma amacıyla kaynarcaların çevresinde kurulan tesislere verilen genel isme kaplıca denir.

Araştırmalar sonucunda çeşitli hastalıkların tedavisine yardımcı olduğu anlaşılan mineral iyonlarıyla yüklü maden sularının oluşumuna ilişkin değişik görüşler vardır. Bu görüşlerden biri, çatlaklardan sızan yerüstü sularının, yolu üzerindeki minarelleri eriterek derinlerdeki ısınmış katmanlara ulaştığı ve buradaki sıcaklığın etkisiyle buharlaşıp yoğunlaşarak yeryüzüne geri döndüğü biçimindedir. Magmaya yakın katmanlarda bazı minarelleri eritmiş durumda bulunan suların buharlaşıp yoğunlaşarak tektonik olaylarla yeryüzüne çıktığı görüşü ise baş-ka bir yaklaşımdır. Maden suları fiziksel özellikleri bakımından çok sıcak, sıcak ve soğuk sular olarak sınıflandırılır.

Kimyasal özellikleri bakımından ise bikarbonatlı, sülfatlı, tuzlu, kükürtlü, karbon dioksitli, demirli, arsenikli, iyotlu, karışık ve radyoaktif madensuları vardır.

Kaplıca sözcüğü, ılıcanın üstüne bir hamam yapılması sonucunda ortaya çıkan tesisin kaplı ılıca biçiminde tanımlanmasından türemiştir.

Kaplıcalar, özellikleri nedeniyle şifalı sular olarak da bilinen maden sularının yeryüzüne çıktığı kaynarcalar ile bunların çevresinde kurulan hamam, havuz, klinik, otel gibi tedavi ve konaklama tesislerinden oluşur. Tesisler, kaplıca suyundan banyo ve içme kürleriyle yararlanılmasına göre farklılıklar gösterir. Üç haftayı bulan banyo kürleriyle hekim denetiminde fizik tedavi yapılan hidroterapi aygıtlarıyla donatılmış kaplıcalarda daha geniş tesisler kurulur. Kaplıcalar sağlık açısından olduğu kadar turizm açısından da önem taşır. İnsanlığın eski çağlardan beri sağlık amacıyla şifalı sulardan yararlandıkları bilinmektedir. Anadolu’ nun çeşitli yörelerindeki kaplıcaların Yunan ve Roma dönemlerinden beri işletildiğini gösteren yapı kalıntılarına rastlanır.

Kaplıca Tedavisi Nedir ?

Sıcak, madensel yeraltı sularının tedavi edici etkilerden banyo veya kısmi banyo şeklinde yararlanılmasına Kaplıca Tedavisi veya BALNEOTERAPİ denir.

Kaplıca Tedavisinin Amacı Nedir ?

Vücut direncini artırmak, Genel durumu düzeltmek, Hastanın şikayetlerini azaltmak, Hastanın bulgularını ortadan kaldırmak, Kalıcı hasarları önlemek.

Madensel Sular Nasıl Oluşur ?

Maden suyunun yeryüzüne çıktığı kaynağa kaynarca denir. Bir kaynarca suyunun fiziksel ve kimyasal özelliği bir başkasına, hatta çok yakındaki bir kaynaktan çıkan maden suyunun özelliğine benzemez. Bu nedenle tıbbi tedaviye yardım amacıyla kullanımında özenli olmak gerekir. Öte yandan kaplıca sularının hastalıkların iyileştirilmesine katkıda bulunma ölçüsü hakkında ayrıntılı ve kesin bilimsel açıklama yoktur. Madensel sular derinlere sızan yer üstü sularının ve/veya derinlerde oluşan suların yeryüzüne çıkması ile oluşur. Bu sular yollarına çıkan mineralleri, tuzları, gazları ve radyoaktif maddeleri eriterek bünyelerine katar, bazen de ısınarak yeryüzüne çıkarlar.

Kaplıcanın Etkinliği Hangi Faktörlerle İlgilidir ?

Suyun sıcaklığı, İçerdiği kimyasal maddeler, Kaynak bölgesinde bulunan mikroskobik organizmalar, Havadaki nem oranı, Havanın sıcaklığı, Atmosfer basıncı, Rüzgar… Kas-İskelet Sistemi Hastalıklarında Kaplıcanın Yeri Nedir ? Kas-İskelet sistemi hastalıklarında temel tedavi yöntemleri : İstirahat Hasta bölgenin korunması, İlaç tedavisi, Fizik tedavisi, Egzersiz tedavisi, Rehabilitasyon, Cerrahi tedavi’dir.

Kaplıca tedavisi Fizik Tedavinin Hidroterapi (su ile yapılan tedavi) alt grubu içinde değerlendirilebilir. Temel tedavi yöntemleri ile kombine edilerek doktor kontrölünde uygulanacak olan Kaplıca Tedavisi Kas-İskelet sistemi hastalıklarında büyük yararlar sağlayabilir.

Hangi Hastalıklarda Kullanılır ?

  • Kireçlenmeler
  • İltihabi romatizmalar
  • Yumuşak doku romatizmaları
  • Mekanik bel ve boyun problemleri
  • Çalışma şart ve ortamına bağlı ağrılı tablolar
  • Ortapedik problemler; kırık sekelleri, ameliyat komplikasyonları
  • Spor yaralanmaları
  • Kas hastalıkları
  • Nörolojik hasarlanmalara bağlı problemler.

Kaplıcanın Etkileri Nasıl Oluşur ?

Kesin olarak bilinmemektedir. Kaplıcanın tedavi edici etkisi iki ana mekanizma ile açıklanır:

  • Biyokimyasal-Spesifik etki; su içinde bulunan erimiş mineral ve gazların deri yoluyla emilmesi sonucu vücut metabolizmasında değişikliklere sebep olmaları.
  • Termal-Nonspesifik etki; suyun sıcaklığı ve çevre faktörlerin etkisi ile kan dolaşımının artması, metabolizmanın hızlanması, sinir sisteminin ve hormonal sistemlerin uyarılması.

Kaplıca Tedavisinin Etkileri Nelerdir ?

  • Genel durumda düzelme
  • Kan dolaşımında artma
  • Solunum hızlanması
  • İç organ işlevlerinde artma
  • Vücut ısısında artma-terleme
  • Bozulmuş hormonal ve sinirsel dengelerde düzelme
  • Ağrılarda azalma ve kas spazmlarının çözülmesi
  • Hareket kapasitesinde artma
  • Eklam ve kaslardaki kalıcı hasarların önlenmesi
  • Psikolojik rahatlama.

Kas-İskelet Sistemi Hastalıklarında Hangi Çeşit Kaplıca Suları Faydalıdır ? Kas-İskelet Sistemi hastalıklarında genellikle tuzlu, kükürtlü, karbondioksitli, oligometalik ve radyoaktif sular etkili olmaktadır. (Kütahya Yoncalı bölgesindeki sular bu özelliktedir)

Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir ?

  • Hastalığın kesin tanısı konulmalıdır
  • Hastalığın aktivasyon derecesi, yaptığı lokal ve sistemik hasarlar değerlendirilmelidir
  • Hastanın sistemik-dahiliye kontrolü mutlaka yapılmalıdır
  • Hasta kaplıca kürü esnasında izlenmeli, yararlı ve zararlı etkiler gözlenmelidir.

Hangi Hastalar Kaplıcaya Giremez?

  • Ateşli hastalıklar, sistem enfeksiyonları
  • Alevli dönemde iltihabı-romatizmal hastalıklar
  • Ağır kansızlık
  • Kanser ve benzeri habis hastalıklar
  • Kanamalı hastalıklar ve kanamaya meyil
  • Kadınlarda adet dönemleri, gebelik ve doğum sonrası dönemler
  • Ağır kalp, Akciğer, Böbrek ve Karaciğer hastalıkları ve yetmezlikleri
  • Koroner arter hastalıkları; kalp krizi geçirmiş hastalar, yakın zamanda kalp anjini-spazmı geçirmiş hastalar
  • Oynak hipertansiyonu veya kan basıncı sürekli sistolik 150 mmHg üzerinde seyreden hastalar
  • Yaygın varisler, iltihabı ve/veya tıkayıcı damar hastalıkları
  • Kontrol altına alınmamış ve insüline bağımlı şeker hastalığı
  • Akut yada kronik üriner, bilier ve istestinal tıkanmalar
  • Açık yaralar
  • 6-12 aydan yeni, antikoagülan kullanan, yüksek risk faktörüne sahip Serebrovasküler hastalığa bağlı yarım felçli hastalar (hiç girmeseler daha iyi )
  • Epilepsi ve benzeri nöbet geçiren hastalar
  • Akıl hastaları ve ağır psikolojik problemleri olan hastalar,
  • İleri yaşta ve düşkün hastalar
  • Aşırı şişman hastalar. Kaplıca Sularında Hangi Şekillerde Faydalanılır ?

Kaplıcalardan: banyo, oturma banyosu, kısmi banyo, çamur banyosu ve buhar banyosu olarak faydalanılabilinir.

Kaplıca Tedavisi Nasıl Uygulanır ?

Tedavi süresi ve şekli; hastanın ve hastalığın durumuna, suyun özelliklerine göre belirlenir, Tedavi süresi ortalama 2-3 haftadır. Toplam banyo sayısı 15-20 civarında tutulur. Kürler günlük veya günaşırı yapılır. Günlük kürlerde haftada bir gün ara verilir. Banyo süresi 5-25 dakika olarak belirlenir.Süre başlangıçta az tutulur, giderek artırılır. Banyo kürleri genellikle sabahları hafif bir kahvaltıdan sonra uylulanmalıdır. Yeterli sıvı desteği sağlanmalıdır. Hastalar kürden önce mutlaka mesane ve barsaklarını boşaltmalıdır. Banyo içinde en rahat pozisyonda durulmalıdır. Suyun kaldırma kuvvetinden dolayı su içinde egzersiz kolay yapılır. Su içinde hareket deriden mineral ve gaz emilimini artırır. Fazla hareket dolaşım sisteminde aşırı yüklenmelere sebep olur. Banyodan sonra hasta iyice kurulanmalı ve iyi havalandırılmış bir odada 30-60 dakika dinlendirilmelidir. Kaplıca kürü esnasında sebze ve meyve ağırlıklı gıdalar tercih edilmelidir. Yan Etkileri Nelerdir ? Duyarlı hastalarda sıcağa tahammülsüzlük, fenalık hissi, başağrısı, tansiyon yükselmesi, çarpıntı, su elektrolit bozuklukları, ateş vs. olabilir. Yan Etkiler Nasıl Tedavi Edilir ? Bu hastalar hemen ortamdan uzaklaştırılıp dinlendirilmeli, gerekli müdahaleler yapılmalı ve tedavi protokolü gözden geçirilmelidir.

Kaplıca Krizi Nedir ?

Kaplıca tedavisi başladıktan 4-7 gün sonra şikayetler azalmaya başlamışken birdenbire ağrılarda artma, ateş yükselmesi, uykusuzluk, iştahsızlık, bulantı-kusma, kabızlık ve ishal, çarpıntı, terleme, üşüme, sıcağa ve soğuğa tahammülsüzlük benzeri bulguları olan bir tablo ortaya çıkar. Buna Kaplıca-banyo Reaksiyonu ve Termal Krizi denir. Sebebi hormonal ve sinirsel uyum mekanimalarının bozulmasıdır. Acil tedavi gerekmektedir

Doğal yollarla tedavi olmanın çıkış noktası 5 elementtir. Su, metal, ateş, hava. toprak, Havanın yerine geleneksel Doğu Çin Anlayışında Ağaç konulduğuda Görülmüştür.

Kür merkezi nedir?

Türkiye’de halkımızın, insanımızın çok ihtiyaç duyduğu, bilgilendirme açısından çok ihtiyaç duyduğu bir konu. Konunun kendisi 5 elemente dayanıyor. 5 element, ki onlar olmazsa bizler de olmazdık. Toprak, su, metal, ateş, hava. Bazen de havanın yerine geleneksel Doğu Çin anlayışında ağaç konulur. Çünkü hava zaten olmak zorundadır. Bunlar birbirlerini saat kadranının her iki doğrultusunda etkiler. Su olmadan toprak olmaz, toprak olmadan ateş olmaz, ateş olmadan metal olmaz, metal olmadan su olmaz, ağaç olmadan bunların hiçbiri olmaz gibi. Çıkış noktamız budur. Kür merkezinin binbir türlü tarifinden biri şu olsun: Bu 5 elementin insan sağlığına sunulduğu yerlere kür merkezi denilir.”

Ilıca : İçerisinde çeşitli kimyasal bileşik ve maden tuzları bulunan, ısısı çeşitli derecelerde olan ve bileşiğindeki özelliklere göre değişik hastalıklara iyi gelen, tesis bulunmayan üzeri açık şifalı su kaynağıdır. Ilıcalar, halk arasında girme, banyo ve koklama adları ile de bilinmektedir

İçme : Halk arasında maden suyu, içme ve içmece olarak bilinen, çeşitli maden tuzları, kimyasal bileşikler ve gazlardan oluşan, belirli hastalıkların tedavisi ve sağlıklı yaşamak amacıyla içilmek için gidilen yeraltı suyu merkezleridir. Yeraltı suları bu yerlere gitmeden özelliğini belirli bir süre muhafaza edilebilecek şekilde paketlenerek veya şişelenerek de hizmete sunulmaktadır. Bu suların yeraltından yeryüzüne çıktığı zaman bile bazı gazların uçması neticesi tam özelliğini koruyamadığı, özelliğinden bir miktarının kaybolduğu söylenmektedir. İçmelerin tamamına yakını sindirim sistemi hastalıkları için tavsiye edilmektedir.

×